SIK SORULAN SORULAR

Kedi ve köpeklerde çok sık karşılaşılan hastalıklara yönelik hazırlanan aşılar bulunmaktadır. Bu aşılar kedi ve köpeklerinizin bu hastalıklara karşı bağışıklık kazanmasını sağlamaktadır. Bu yüzden aşı programı başlamamış ve/veya yeterli seviyede bağışıklık oluşturulmamış kedi ve köpeklerinizi dışarı da yer teması olacak şekilde gezdirmenizi tavsiye etmeyiz. Detaylı bilgi için lütfen hekiminizle görüşünüz.
Kedi ve köpeklerin sindirim ve metabolik faaliyetleri göz önünde bulundurularak hazırlanan profesyonel seri mamalarla beslenmesi beslenme kaynaklı hastalıkların oluşum riskini minimuma indirmektedir. Ayrıca ev yemekleri ile gelişecek olan ağız lezzeti de seçiciliğe neden olacaktır. Bu yüzden profesyonel seri bir mama ve devamlı taze su ile ömrü boyunca beslenmesi, beslenme kaynaklı hastalıkların oluşum riskini engellemeye yardımcı olacaktır. Detaylı bilgi için hekiminize danışınız.
Kedi ve köpeklerin yurtdışına çıkış işlemleri ülkeden ülkeye farklılık gösterse de bazı prosedürler benzerlik göstermektedir. Bu prosedürler şu şekildedir; 1- Kuduz aşısı VE MİCROÇİP yapılmış olmak 2-Kuduz aşısı yapıldıktan 30 gün sonra Kuduz Kan Titrasyon testi yaptırmak. 3-Uygun çıkan kuduz kan titrasyon testinden sonra ülkemizde 90 gün süre ile çıkış yapmadan beklemek. 4-90 günlük süre bitimine müteakip çıkış yapılacak günden en fazla 10 gün önce Gıda, Tarım Ve Hayvancılık İl Müdürlüklerinden seyahat pasaportu almak.(Uçuşta yanında olacak kişi ile ve evrakları ile gitmesi gerekmektedir) 5-Kimi ülkeler çıkış yapmadan 24 saat önce ekinokok aşısı yapılmasını istenmektedir. ***Detaylı bilgi için veteriner hekiminizden bilgi isteyebilirsiniz
Ağız kokusu; halk arasında bilinenin aksine sadece parazitten değil onlarca çeşitli sebepten kaynaklanabilir. Bunların başında ise ağız rahatsızlıkları gelmektedir. Bunlardan bazıları diş çürükleri, diş eti enfeksiyonları ve diğer stomatit durumları da olabilir. Bu yüzden şiddetli ağız kokusu olan yavrularda detaylı veteriner hekim muayenesi yaptırmanızı öneririz.
Kedi ve köpeklerinizin ilk aşıları tamamlandıktan sonra bu hayvanlar genellikle spesifik enfeksiyon hastalıklarına karşı bağışık olurlar. Her yıl periyodik aşılanmalarıyla birlikte veteriner kontrolü de esastır. Bakım ve beslenmeyle ilişkili olmakla birlikte ortalama birlikte ortalama 5-6 yaşlardan itibaren bu canlılarda böbrek, kalp ve karaciğer hastalıkları sıklıkla görülmeye başlar.
Tıbbi adı kaprofaji olarak bilinen bu alışkanlık, kuşkusuz istenmeyen bir davranıştır. Gıda dışı yabancı cisimlerin yenilmesi, hayvanlarda sindirim bozukluklarına yol açabilir. Sindirim kanalında tıkanıklıklara neden olup, kusma ve kabızlık gibi belirtilerin kaynağı olabilir. Batıcı, kesici nitelikte gıda dışı cisimlerin yutulması sırasında da kanamalar, yırtılma ve yaralanmalar gelişebilir. Bu kötü alışkanlık bazı mineral maddelerin eksikliğine ilişkin olabildiği gibi, sahibinin yanlış davranışlarından da kaynaklanabilir. Köpeklerde birçok neden hayvanı kendi dışkısını yemeğe yöneltebilir. İyi sindirilemeyen köpek dışkılarındaki gıdaların kokuları da köpekleri cezbedebilir. Bazı köpek sahipleri; eğer köpek, dışkısını sahibinin kontrolü altında yapmıyor ve kulübe gibi yerlerde yapıyor ise köpeğin yanında dışkısı bulunmadığı zaman onu cezalandırmaya yönelir; ağzını koklayıp, köpeğin burnunu dışkının içine sokmak gibi cezalandırma yöntemlerine başvurursa, bu davranış köpeği daha da teşvik edici olabilir.
Genellikle ticari nedenlerden dolayı insanlar tarafından erken dönemde ve aniden sütten kesmeler, kedi ve köpeklerde ileride yaşanacak önemli problemlere yol açar. Bunların başında anne sütünden yavruya geçecek immun kolostral antikorların yetersizliğine ve dolayısıyla enfeksiyöz hastalıklara karşı yavruların savunmasız durumda kalmasına yol açar. Bunun yanı sıra bazı kongenital (doğuştan) kusurların ortaya çıkmasına, alimenter bozukluklara neden olur. Ayrıca yavrularımızda sosyalleşme problemlerinin gelişmesine neden olur. Bu nedenlerden dolayı kedi ve köpek yavrularının sütten kesilmesi aniden olmamalı; yavaş yavaş ve giderek artan şekilde esas maddesi süt olan gıdalar, azar azar kıyma parçaları, iyi pişmiş tahıllar yedirerek veya hazır mamalar vererek sütten kesilmeyi tedrici bir şekilde ve 3-6. Haftadan itibaren yapmak gerekir. Ayrıca bu dönemde mineral maddeler vermeyi de ihmal etmemeliyiz. Şunu da unutmamak gerekir ki, erken sütten kesilmeler annede de başta meme hastalıkları olmak üzere bazı problemlere yol açar. Bütün bu durumlara yol açmamak ve ileride oluşabilecek problemlerden sakınmak için Veteriner Hekiminiz ile petinizin gebe kalışından itibaren sıkı temas halinde bulunmanız, sağlıklı yavruların yetişmesinin ve annede problemler yaşanmamasının temelini oluşturacaktır.
Köpekler özellikle de kediler zaman zaman kendilerini temizlemek amacıyla vücutlarının birçok yerini yaladıkları gibi genital bölgelerini de yalarlar. Bu patolojik bir durum değil, tamamen fizyolojik-içgüdüsel bir davranıştır. Ancak bu bölgeleri sıklıkla yalayıp, bazen de kaşımaları veya tırmalamaları vücutta alerjik bazı hastalıkların var olabileceğinin göstergesi olabileceği gibi, özellikle kedilerde yaygın olarak gözlenen idrar yollarında tıkanıklık (taş, kum) ihtimalini akla getirmelidir. Bu durumdaki kedilerin, sık sık işeme pozisyonu alıp, idrarını yapamadıkları, ya da damla damla yaptıkları gözlenir. Eğer bu belirtilerin yanında idrarın renginde de bulanıklık görülürse mutlaka Veteriner Hekim’e başvurmalısınız. Bu duruma gelmeden önce hayvan sahipleri, ev hayvanlarının idrar ve dışkılama durumlarını titizlikle gözlemeli, normalden aykırı bir davranışlarını gördüklerinde hekimle temas kurmalıdırlar.
Havlamak köpeklerin en doğal davranışıdır. Seslenme biçimidir. Hiç havlamayan köpekte de bir sorun var demektir. Bazı köpek ırklarında havlama daha çok gözlenebilir. Ancak evlerimizde bulunan köpeklerin devamlı olarak havlamaları da hiç arzu edilmeyen, özellikle apartman yaşamında sorun oluşturan önemli bir problemdir. Bu tarz devamlı havlayan köpeklerde hiç fark edilmeyen hastalıklar bulunabileceği gibi, birçok psiko-sosyal neden ve rahatsızlık da olabilir. Bunların başında sahibinin evde bulunmaması, sahibiyle oyun oynama isteği, çevrede heyecan verici, uyarıcı etkenler gibi havlamayı tetikleyici unsurlar bulunabilir. Genç yaşlarda alınan profesyonel eğitimler bu tarz sorunları başlamadan önleyebilir. Köpekleri devamlı havlamaya iten nedenlerin başında kuşkusuz yeterince beslenememe, dışarıda gezdirilmeme, yeterince egzersiz yapmamış olmaları, bakım ve beslenme hataları gibi nedenler olabildiği gibi, idrar ve dışkılama problemleri şeklinde patolojik nedenler de gelebilir. Köpeklerin yerlerini yadırgamaları da gözlenen nedenlerdendir. Bazen de davranış bozukluğu esas neden olabilir. Bu gibi durumlarda mutlaka Veteriner Hekim’e başvurmanız gerekir.
Diş taşları (tartarlar) bir hastalık değil, diş plaklarında mineral birikmesi olayıdır. İçlerinde bakterileri de barındırıp, diş çürümelerine , diş eti iltihaplanmalarına ve kötü ağız kokusuna neden olurlar. Pürtüklenmiş diş yüzeyleri de taş birikmesini tetikler. Ayrıca kedi ve köpeklerin devamlı yumuşak gıdalarla beslenmeleri de diş taşlarının oluşmasının altında yatan nedenlerden sayılabilir. Önlem olarak kedi ve köpeklerinizin dişlerini onlara özgü diş macunları ve diş fırçaları ile fırçalamayı alışkanlık haline getirmeli, ağız ve diş temizliğine dikkat etmelisiniz. Kuru mamalarla beslemeye özen göstermeli, yapay kemikler vererek dişlerinin kendileri tarafından temizlenmesine yardımcı olmalısınız. Piyasada diş taşını bir ölçüde önleyebilen mamalar da bulunmaktadır. Bütün bunlar diş taşlarının oluşmasını önlemek içindir. Diş taşları oluştuktan sonra bu önlemler etkili olmazlar. Anestezi altında diş temizliği için Veteriner Hekim’e götürmelisiniz.
4-6 aylık dönemde yapılan kısırlaştırma operasyonu sayesinde, dişi hayvanlarınızın dişilik hastalıklarına karşı koruma sağlamış olursunuz. Meme tümörleri, rahim iltihabı (pyometra), yumurtalık tümörlerine karşı koruma sağlar. Köpeklerde hiç kızgınlık göstermeden kısırlaştırmış olmak meme tümörünü %85 oranında koruma sağlar, bir kızgınlık göstermesinde oran düşerken. Ancak daha uzun ömürlü olmasını sağlayan en önemli faktörlerden biri kısırlaşmış olmasıdır.
Kediler gece aktiftir. Vahşi kediler gece avlanır. İç güdüleri, kedinizi ışıklar sönünce ve herkes yatınca, bir şeylerle oynaması için dürtüyor. Tam sessizlikte masanın üzerinde tıngırdayan bardağın sebebi, tabii ki kediniz. Kedinizin yaptığı bu davranışlar, sizin verdiğiniz tepkilere göre 6-12 ay içinde azalması beklenir. Verdiğiniz tepki çok önemli. Sabaha karşı saat 5’de, sahibinin yatağına çıkıp, onu uyandırmaya çalışan bir kediye, yatağınızdan gitmesi için yaş mama verirseniz, bu davranışı pekiştirirsiniz. Verdiğiniz tepki yatak odasının kapamak şeklinde olursa, başka davranış sorunlarına sebep olabilirsiniz. Bazen görmezden gelmek en güzeli. Zamanla azalacak, sizinle yaşamaya ayak uyduracaktır.
Kediler ve köpekler çok loş bir ışıkta, aydınlıkta gördükleri kadar rahat bir şekilde hareket edebilirler. Gözlerinin arka kasımında ayna görevi gören bir tabaka sayesinde, az miktarda bir ışığı çoğaltırlar. Bu yüzden karanlıkta ışığı açmanıza gerek yok. Uzun süreler yalnız kalan evcil dostlarımız için müzik çok daha iyi olabilir.
Dişi kedilerde 4-6 aylık dönemde kızgınlığa girerler. Bazı kedilerde bu zaman 8-10 aylık olana kadar uzayabilir. Dişi kedilerde yüksek sesle miyavlama, normalden farklı tınıda sesler çıkartma en sık görülen durumdur. Arka ayaklarının üzerinde duramıyormuş gibi daha yere yakın yürürler. Kuyruğunu yan tarafa doğru tutar. En belirgin davranışı, sırtından kuyruk sokumuna doğru sevildiğinde, popo kısmını kaldırıp, kuyruğunu yukarı doğru kaldırır.
Bazı ırk hayvanların tüy yapısı düzenli bakım yapılması gerekir. Düzenli periyotlarda tarama işlemi yapılsa bile, kullanılan tarağın tüy yapısına uymaması gibi durumlardan dolayı, kedi veya köpeğin tüyleri çok fazla dolaşmasına ve derisinin hava almasını engelleyecek duruma gelmesine sebep olacak duruma geçer. Bu durum kesinlikle tıraş olması için en önemli nedendir. Bunun dışındaki durumlar zorunlu değil, daha çok isteye bağlı ve tercih sebebidir.
Tabi ki evcil hayvan bakarken, insanların bedensel ve ruhsal sağlığı öncelikli olarak önemli olmalıdır. Doktorunuz evcil hayvan ile aynı ortamı paylaşmamanız gerektiğini size iletiyorsa, kedi/köpek tüyüne karşı herhangi bir alerjiniz çıktıysa, bir arada yaşamak sağlığınızı kaybetmenize sebep olabilir. Her şeye rağmen bir arada yaşamaya devam istiyorsanız, biraz dikkat ile evdeki alerjen miktarını azaltabilirsiniz. Hiç kullanmadığınız bir alana kedi tuvaletini koymak, sizden başka biri tarafından rutin temizliğinin yapılması. Evde geçirdiğiniz zamanın çoğunda yaşadığınız alanı kedi ile paylaşmamak. Yatak odanıza almamanız gibi önemler alınabilir. Çok etkin olmasa da, ortamdaki tüy miktarı azaltmak için tıraş işlemi belli aralıklarla yapılması önerilir. Ev tozu akarına karşı alerji olduğunda, kimse tahta bir yüzeyde yatmaya geçmez. Bunun gibi, alerjiniz olduğu için de, ilk yapmanız gereken evdeki hayvanı uzaklaştırmak yerine, ortam düzenlenmesi yapılabilir. Alınan önlemlere rağmen, sağlığınızı tehdit eden bir durum mevcut ise, doktorunuzun tavsiyesine uymak en doğrusudur.
Bulaşma esas olarak uyuz etkeni taşıyan hayvanın sağlıklı hayan ile temas etmesiyle olur. Bunun dışında uyuz mikrobunu taşıyan malzemelerle de bulaşma mümkündür. Hayvanların kapalı yerlerde bir arada yetiştirilmeleri hastalığın bulaşmasını kolaylaştırır. Demodex uyuzu aynı türler arasında bulaşmaktadır (köpekten köpeğe) bunun dışında kediden köpeğe, köpekten kediye ya da insana bulaşma olmaz. Sarcoptes uyuzu insana bulaşması kolay olmasada yaşamını burada sürdüremez ve sadece geçici kaşıntılara ya da alerjilere neden olabilir. Buna ek olarak demodex tipi uyuz çoğu köpekte normal olarak hiçbir klinik belirtiye yol açmadan küçük sayılarda bulunur. Bu yüzden köpeklerde normal deri faunasından sayılır. Köpekler paraziti doğumdan 72 saat içinde annelerinden süt emerken alırlar. Normal sağlıklı hayvanlarda klinik enfeksiyon pek görülmez.